Şölen Avrupa’dan marka satın almak için temasta
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Türkiye’nin önemli markalarından biri olan Şölen, Gaziantep’teki köklerine sıkı sıkıya bağlı kalarak Avrupa’da hedef yükselten bir marka olma iddiasında. Şirketin pek çok okul açtığı memleketinde bu kez TEGV ile birlikte 2 bin çocuğa ulaşacak eğitim biriminin açılışında CEO Erdoğan Çoban ile sohbet etme imkanı bulduk. Çoban, markalarını ne halka açmayı ne de ortaklık kurmayı düşündüklerini söyleyerek, “Biz özkaynakları ile büyüyen bir şirketiz, böyle de kalmayı hedefliyoruz” dedi. Çoban sektör ve firma hakkında DÜNYA’ya açıklamalarda bulundu.
Yeni hat yatırımı
“Kapasite kullanım oranımız yüzde 80’lerde. Kapasite artırmak için yeni bir yatırıma start verdik. Gaziantep fabrikamızda 70 bin metrekarelik yeni bir ek bina ve hat yatırımı yapıp, sağlıklı atıştırmalık kategorisine yeni bir yaklaşım getireceğiz. 100 milyon euroluk bir yatırım bu. 2024 ciro hedefimiz 580 milyon dolar. Dolar bazında geçen yıl yüzde 20 büyüdük. Bu yıl da aynı seviyede bir büyüme hedefliyoruz. İhracatımızın cirodaki payı yüzde 60. Bu hep böyleydi, böyle kalmaya devam edecek.”
“3 yıl içinde Avrupalı olacağız”
“Satın alma ve ortaklıklarla ilgileniyoruz. Avrupa’da 300- 500 milyon dolar cirolu birkaç şirket ile yakından ilgiliyiz. Satın almalarla büyüyeceğiz. Ortadoğu’dan da şirket satın alma planımız var. Maksimum 3 yıl içinde yurtdışında da üretim yapan bir şirket haline gelmeyi planlıyoruz. Türkiye’de çalışan sayımız geçen yıl 2 bin 700’dü, bu yılı 3 bin 100 kişi olarak tamamlayacağız. Robotik üretim yapan bir firmayız.”
Kg başına 5 dolar ihracat
“Kur nedeni ile ihracatta sıkıntı olduğunu duyuyoruz ancak bizim ihracatımız aynı hızda devam ediyor. Bizim kilogram başına ihracat değerimiz 5 dolar, bu sektör ortalamasının yaklaşık iki katı bir rakam. Katma değerli üretim ve marka ile ihracatta kurun ötesine geçebilmiş durumdayız. Hedefimiz iç pazarda ise bulunduğumuz her kategorinin lideri olmak, her kategoride olmayacağız ama olduğumuz kategorinin liderliğini hedefliyoruz. Türkiye’nin Lamborghini’si olacağız diyorum ben.”
“Halka açılmayacağız”
“Kendi özkaynaklarımızla büyüyoruz. Halka açılmayı planlamıyoruz. Baktılar hiç niyetimiz yok, bize yurtdışından gelen ortaklık ve satın alma teklifleri de giderek azalıyor. Dünyanın en büyük şirketleri bakarsanız aile şirketleridir. İlla halka açılarak büyüyeceksiniz diye bir kural yok.”
Sosyal medyada viral oldu, yeni ürün yok satıyor
Şölen, pandemi dönemi Luppo alan adamla sosyal medyada önemli bir yankı yaratmıştı. Benzer bir yankı bu kez Ozmo Mini Egg ürünü ile yaşanmış. Erdoğan Çoban şöyle anlattı: “Bayramda bir genç marketten Ozmo Mini Egg almış, sosyal medyada fotoğrafı ile “Kendime bayram hediyesi aldım” mesajı yazarak yayınlamış. Bu 70 milyon görüntülenme aldı ve Ozmo Egg ürünü yok sattı, ürünü yetiştiremez durumdayız şu an. 2 saat sıra bekleyenler oldu satış mağazamızda. Tedarikçilerden ürün için 10 bine yakın mesaj aldık. Bayram için yetiştirmeye çalışıyoruz ama satışa sunduğumuz an tükeniyor.”
Yeni kuşaklar şirkette çalışacaksa soyadını unutacak
Erdoğan Çoban, babası ile fabrikaya gitmeye küçük yaşlarda başlamış. 10 yaşında yazları şirkette çalışmaya başlamış: “Personel servisi ile gider gelirdim, önceleri neden babamın böyle olmasını istediğini anlayamadım ama sonra… Şimdi işim, bir aile işi değil hayatımın parçası.” Çoban şimdi 7 yaşındaki oğlunu da aynı şekilde yetiştirdiğini anlattı. Erdoğan Çoban, ailenin yeni kuşaklarının şirkete ilgisinin nasıl olduğu sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Bizde çalışacaksanız önce soyadınızı unutacaksınız. Eğitiminizi tamamladıktan sonra başka bir şirkette çalışıp terfi alacaksınız. Şirkette size ihtiyaç varsa çağrılacaksınız.”